Kayıtlar

Ağustos Ayı Kitap Önerisi

Resim
Her defasında mutlu eden nadir şeylerden biridir "kitap" okumak.  Madem mutluluğa dair yazıyorum, okumaktan zevk aldığım, her okuduğumuzda bizi mutlu diyarlara götürebilecek, ufkumuzu genişletecek kitaplar üzerine de yazmalıyım dedim.  Ağustos Ayı sizi mutlu kılacak öğretileriyle dolu kitap önerisi: Adı Aylin-Ayşe Kulin. Kitabın içeriği hakkında çok bilgi vermeyeceğim. Benim gibi içerik hakkında detaylı bilgi almayı sevmeyenler olabilir.  Kısaca kitap Aylin Devrimel'in macera dolu yaşamını anlatıyor. Kitap oldukça hızlı ilerliyor ve Aylin'in enerjisi sizi hemen sarıyor. Kitabın verdiği çok mesaj var, beni gerçekten çoğu noktada düşündürdü.  Biyografi okumayı sevenlere özellikle tavsiye ederim! Mutlu okumalar! Ağustos ayı dünyaya;ülkemize;ailemizde;bize huzur ve mutluluk getirsin!

Deprem sabahı ilk aklıma gelen-ŞÜKÜR RİTÜELİ düzenle.

Resim
Adana'da dün gece saat 1 civarında Mersin Körfezi'nde meydana gelen yaklaşık 5 şiddetindeki deprem çokça hissedildi. Ben derin uykudaydım, sadece garip rüyalar gördüğümü hatırlıyorum. Sabah bir arkadaşımdan öğrendim deprem olduğunu(Arkadaşım Konya'da yaşıyor.) ve babamla konuştuğumda depremin şiddetli olduğunu öğrendim.  Balkondaki çatlak derinleşmişti. Ev ses çıkararak ileri geri gitmiş. Deprem tarifi zor, "gerçek" bir his . 6 yaşındayken depreme birebir tanık olmuştum. Oldukça garipti ve tek kelime dahi etmemiştim. Kimse edememişti! Bu deprem sonrası gerçekten ya evimiz yıkılsaydı diye düşünmeden edemedim. Yeteri kadar şükretmiyordum. Evimizi gerçekten çok severim. Bana ilk başta güveni ifade eder, ailemle yaşadığım güvenli yer. Her bir oda,bahçemiz, çatımız günlük hayatımızın büyük çoğunu geçirdiğimiz yer ve mutluluğu inşa etmeye çalıştığımız yerler. Neden bir " şükür ritüeli " yapmayayım dedim. Kendime evimizin kapısnı her açtığımda, anahta...

"İnanç, var oluşun gücüdür. Bir insan yaşıyorsa bir şeylere inanıyordur. " -TOLSTOY

Resim
Austin Enstitüsü'nün yaptığı araştırmalara göre inanç ile kişinin mutluluğu arasında güçlü bir ilişki va r. Araştırmaya katılan kişilere kendilerini çok mutlu, bazen mutlu, hiç mutlu değil olarak kategoriye koymaları istendi. Haftada en az bir kere kiliseye gidenler %45 yüzdeyle kendini çok mutlu olarak belirtirken, hiç gitmeyenlerin(inanmayanlar) sadece %28 ile kendilerini çok mutlu olarak belirtti.  Yine aynı araştırma inanç sahibi olan kişilerin hayatlarında karşılaştıkları sorunlarla başa çıkma yüzdesinin yüksek olduğunu ve hayattan daha çok tatmin olduklarını gösterdi.  (Detaylar için: http://www.dailymail.co.uk/news/article-2886974/Study-Religious-people-happier-life-satisfaction-others.html ) Tolstoy da hayatı boyunca hayatın anlamını araştırmış biri ve kitaplarında sıkça bu konuyla ilgili yazmıştır. İtiraflarım adlı kitabında:  "İnanç insanın var oluşunun anlamına ilişkin bilgidir ve ancak bu bilginin sonucunda insan kendisini yok etmeyip yaşamını s...

Çarşamba Önerisi: El Kitapçığını Oku.

Resim
Çarşamba günü öneri günü. Okuduktan ya da çevremdekilerden öğrendikten sonra denediğim, uyguladığım önerileri yazıyorum. Bu haftaki öneri de el kitapçığını oku! Yaklaşık 3 haftadır annem şehir dışında olduğu için, ev hanımlığı bana ait. Babamla birlikte kalıyoruz evde. Bu süreçte yemek yapmak, temizlik yapmak, bulaşıkları yıkamak,ütü yapmak başlıca görevlerimden. Ev işleriyle bu kadar kapsamlı ilgilendiğim bir zaman olmadı. İtiraf etmeliyim: çamaşır makinasını ve bulaşık makinasını ilk kez çalıştırdım. Youtube'dan video izleyip nasıl ütü yapılacağını öğrenmeye çalıştım. Aynı zamanda evdeki makinaların kullanma kılavuzunu içeren "el kitapçıklarını" okumaya başladım. Genellikle bizde bu kitapçıklar kutunun içinde fazlalık yapmaktan başka işe yaramaz görünürler. Derhal kutuyla birlikte çöp kutusunu boylarlar. Malesef! Ancak çoktandır merak ettiğim mikrodalga fırının 30 saniyelik ısıtma dışındaki marifetlerini öğrenmek için el kitapçığını aldım okudum. Denemeye değer ...

Haftanın Görevi: Bir Gruba Üye Ol veya Bir Grup Kur!

Resim
Mutluluk konusuna kafa yormuş birçok kişi, etrafımızdaki insanlarla olan ilişkilerimizin mutluluğumuza olan büyük etkisine değinir.  İlişkilerimizde ne kadar başarılı olursak günlük hayatta o kadar mutlu ve başarılı oluyoruz.   Sosyal psikolojiye göre de bizlerle aynı hobilere, düşüncelere sahip kişilerle daha uzun soluklu ve daha yakın ilişkiler kuruyoruz. Bu durum evlilik için de geçerli. Benzer ilgi alanlarına sahip olduğumuzla kişilerle olan ilişkilerimiz bizi hayata sıkıca bağlıyor. Sebebi de ilgi alanlarımızı paylaşabileceğimiz kişilerin varlığıyla çevrelenmiş olmak bizi mutlu ediyor ve hayatımızın yansıtmasını istediğimiz değerleri yansıttığını düşünüyoruz. Bu yadsınamaz gerçek beni " bir kitap kulübü " oluşturmaya yönlendirdi. Çocuk kitapları okumayı seviyorum. (Daha önce bahsetmiş miydim?)  Bu kitap kulübünü, her ay çocuk edebiyatı kitaplarından belirlediğimiz 1-2 kitabı okuyup, onu ay sonunda buluşup konuşmak üzerine oluşturdum.  Grup ol...

O Kitabı Okumayı Bırak!

Resim
Lisedeyken bir kitap okumaya başladıysam eğer o kitabı kesinlikle bitirmem gerektiğine inanırdım. İlgimi çeksin veya çekmesin, o kitap bitmeliydi! Çok isteyerek, çok zamandır beklediğim bir kitabı aldığımda da elimde okuduğum başka kitap varsa önce onun bitmesini bekliyordum.  Hatırlıyorum, ne kadar kendimi baskı altında hissederdim. Ama o zamanlar her kitabın bana mutlaka katacağı bir şeyler olduğuna inandığım için sonuna kadar okumakta kararlıydım.  Şimdilerde bu alışkanlığımdan uzaklaştım. İtiraf ediyorum bunu değiştirmek yaklaşık 2 yılımı aldı.  Üniversitedeki 2. yılımda canım sıkkın olduğunda bir arkadaşım " gününü sevdiğin şeylerle doldur " demişti. Okumayı seviyordum, ama "o" sonunu bir türlü getiremediğim kitabı okumayı değil!  Elbette her kitap hayatıma bir şeyler katardı, ancak "o" kitap yerine severek bir sürü kitap okuyabilirim.  Bu durum şu fevkalede gerçeği anımsattı bana: " İstediğim HERHANGİ bir şeyi okuyabiliri...

Ramazan Bayramı Sabahı Yediğiniz Geleneksel Yemekleriniz var mı? Biz de Bayram Sabahı Yenilen Yemekler Meşhurdur.

Resim
Taplama Bayram tatili için gittiğim Adıyaman'dan döndüm. Nüfusça kalabalık bir aileye mensup annemin akrabalarının çoğu Adıyaman'da yaşıyor. 5 teyzeye ve 1 dayıya sahip olmak benim için büyük bir şans. Bu gezim sırasında bu kalabalık nüfus bir avantaja dönüştü ve yeni keşifler yaptım. Birçok kişiyle sohbet etmenin neticesi yeni ufuklara vesile, yeni fikirlere gebe oldu. Adıyaman'a Ramazan Bayramı'nda (bayramın ilk günü Kırıkkale'deydim, şehirlerarası geçen bir bayram yaşadım.) gittiğim için bayram geleneklerini yakından gözleme şansı elde ettim. Örneğin; bizde bayram yemekleri meşhurdur. Her Ramazan Bayramı sabahı anneannem "kızartma" dediğimiz sulu et yemeği pişirir. Bayram sabahı erkenden toplandığımız anneannemlerde kahvaltı yerine bu yemeği yeriz. (Sabahları et yemeği yememiz bana hala şaşırtıcı geliyor.)Yanına da pirinç pilavı olmazsa olmazlardandır. Et sever bir büyükbabaya sahip olmamız belki de bu geleneğin temel sebebidir:) Adıyaman...