Kayıtlar

kitap alıntısı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

"Ona güç bir yaşlı gibi değil, yaşlı bir çocuk gibi davranıyordu; bu aldanış ikisi için de Tanrı'nın bir lütfuydu, çünkü onları acıma duygusundan kurtarmıştı."

Resim
Geçen yılın Nisan ayında kaybettiğimiz büyük yazar Gabriel Garcia Marquez, baş yapıtlarından olan "Kolera Günlerinde Aşk" kitabına kaleminden şu satırları akıtmıştır:  "Ona güç bir yaşlı gibi değil, yaşlı bir çocuk gibi davranıyordu; bu aldanış ikisi için de Tanrı'nın bir lütfuydu, çünkü onları acıma duygusundan kurtarmıştı." Bu satırlar aklıma dünyayı algılama biçimimizin davranışlarımıza olan etkisini getirir. Karşımızdaki kişiye olan davranışlarımız o kişi hakkındaki düşüncelerimizle çok yakından ilişkili. Bir dergide rast gelmiştim: bir restoranda sipariş verdiğimiz garsonların bize karşı tavırları beklediğimiz kadar kibar olmadığında bunu kişisel algılamadan önce durup düşünmemiz gerekiyor. Onun da bir insan olduğunu ve kişisel problemleri olabileceğini unutmamalıymışız. Örneğin ailesinden birinin sağlık problemleri olabilir ve bu durum onu üzüyor olabilir. Veya özel hayatında kız/erkek arkadaşıyla bir problemi olabilir.Daha birçok örnek sayabiliriz

"İnanç, var oluşun gücüdür. Bir insan yaşıyorsa bir şeylere inanıyordur. " -TOLSTOY

Resim
Austin Enstitüsü'nün yaptığı araştırmalara göre inanç ile kişinin mutluluğu arasında güçlü bir ilişki va r. Araştırmaya katılan kişilere kendilerini çok mutlu, bazen mutlu, hiç mutlu değil olarak kategoriye koymaları istendi. Haftada en az bir kere kiliseye gidenler %45 yüzdeyle kendini çok mutlu olarak belirtirken, hiç gitmeyenlerin(inanmayanlar) sadece %28 ile kendilerini çok mutlu olarak belirtti.  Yine aynı araştırma inanç sahibi olan kişilerin hayatlarında karşılaştıkları sorunlarla başa çıkma yüzdesinin yüksek olduğunu ve hayattan daha çok tatmin olduklarını gösterdi.  (Detaylar için: http://www.dailymail.co.uk/news/article-2886974/Study-Religious-people-happier-life-satisfaction-others.html ) Tolstoy da hayatı boyunca hayatın anlamını araştırmış biri ve kitaplarında sıkça bu konuyla ilgili yazmıştır. İtiraflarım adlı kitabında:  "İnanç insanın var oluşunun anlamına ilişkin bilgidir ve ancak bu bilginin sonucunda insan kendisini yok etmeyip yaşamını sürdürebili

"Mutlu değilim artık.Çünkü kentin ortasında dikiliyorum ve yaşarken görmediğim her şeyi görüyorum.Bir dilim ekmek için ağlayan...."

Resim
Bu aralar çocuk edebiyatına merak saldım. Tom Sawyer'ın Maceraları, Alice Harikalar Diyarında, Mutlu Prens gibi kitapları dönüp dolaşıp okuyorum. Kendimle ilgili yeni keşfettiğim bir durum bu. Minik bir kuzenime kitap seçer gibi doğruca çocuklar için 100 temel eser bölümüne gidiyorum kitapçıda. Çocuk kitaplarını okumak bazen tuhaf hissettiriyor, hatta kimi zaman o kitapları kendime aldığımı söylemeye çekiniyorum. Sonra durup düşününce 12 kişisel kararlarımdan ilki geldi aklıma. Şeyda ol! Başkası için eğlenceli olan şeyler senin için de olmak zorunda değil, bunun tam tersi de geçerli. Ve bugünkü kitap alıntısını Oscar Wilde'ın Mutlu Prens kitabından yapmak istiyorum. Oscar Wilde Mutlu Prens kitabında bencilce yaşadıktan sonra ölen ve sonraki yaşamında gerçek mutluluğun ne olduğunu öğrenen bir prensin öyküsünü anlatıyor. Öldükten sonra mutlu prensin heykeli şehrin ortasına dikilir. Kentte bir nilüfere aşık olan bir kuşun barınmak için mutlu prensin bacakları arasına t

"Başkaları hakkında iyi şeyler düşünürseniz, aslında kendiniz hakkında iyi şeyler düşünmüş olursunuz."

Resim
Joseph Murphy Bugün kitaplardan alıntı günü ve bu aralar severek okuduğum bir kitaptan alıntı yapmak istedim. Yazar Joseph Murphy "Bilinçaltının Gücü" adlı kitabında : "Zihniniz yaratıcı ortamdır; bu nedenle karşınızdaki kişi hakkında düşündüğünüz ya da hissettiğiniz şeyleri kendi deneyiminizde hayata geçirmiş olursunuz. Bu Altın Kural'ın psikolojik anlamıdır. Başkalarının sizin hakkınızda nasıl düşünmesini istiyorsanız,onlar hakkında öyle düşünün." der ve ekler: "Başkaları hakkında iyi şeyler düşünürseniz, aslında kendiniz hakkında iyi şeyler düşünmüş olursunuz." Joseph Murphy aslında çoğumuzun bildiği gerçekleri çok güzel ifade ederek nokta atışı yapmış. Bu satırları okuyunca aklıma kendi ön yargılarım geldi. Kimi zaman ilk tanışmada kendimi çok yakın hissetmediğim (elektrik alamadığım) kişilerle görüşmeye gideceğim zaten hayalimde sıkıcı bir atmosfer canlandırırdım. Görüştüğümüz zaman olacakların önceden aklımda resmini çizerdim .Bu res

Kitaplardan Alıntı Günü.

Resim
Bu haftaki alıntı New York Times ve Washington Post gibi itibarlı yayınların "2012 yılının en iyi kitabı" seçkilerinde yer alan Güzel Harabeler kitabından!  Güzel Harabeler: “İnancın varmış gibi davran, inanç sana verilecektir. Shane bu felsefeyle lisede mesafe koşucusuymuş gibi davrandı, iki ödül aldı. Tam not öğrencisi gibi davrandı, işi kıvırdı. Amigo kızlardan biri kanatlarının altındaymış gibi davrandı, kız onu dansa davet etti. Kaliforniya, Berkeley için en kuvvetli adaymış gibi davrandı, oraya girdi. İtalyanca konuşuyormuş gibi yaptı, bir yıl yurt dışında eğitim gördü. Yazarmış gibi yaptı, Arizona Üniversitesi’nin MFA yaratıcı yazı programına kabul edildi. Aşıkmış gibi yaptı, evlendi.”  Ana karakterlerden biri olan Shane " DAVRAN " ilkelerine göre hareket ediyordu. Hayatında olmasını istediği ne varsa ona zaten sahipmiş gibi düşünerek istediklerini elde ediyordu.  Shane hayallerinin ve arzularının aynı amaca hizmet etmesine özen gösteriyordu. Bil