ŞEYDA ILGAZ

Üniversiteye yeni başlayanlar veya halihazırda okuyanlar için rehber olacağına inandığım röportaj serisinin bu haftaki röportajını Bilkent Üniversitesi Hukuk Bölümü'nden bu yıl mezun olan Kadir Özdemir ile yaptım.  Kadir'le üniversitedeki ilk yılımda sınıf arkadaşıydık. Farklı alanlardan mezun olmuş arkadaşlarımla röportaj yapmak istediğimden dolayı, ona rica ettim ve o da hemen kabul etti. Hukuk Bölümü'nü okumakta kararsız olanlar, bu bölümün artı ve eksilerini merak edenler ve şuan okuyanlar için çok yararlı olacağına inandığım bilgiler paylaştı.  Kadir şuanda özel bir firmada stajyer avukat olarak çalışıyor. Mutlu okumalar! RÖPORTAJ: Şeyda: Mutluluk denilince aklına gelen tabloda neler var? Kadir Özdemir: Mutluluğu çok uçlarda aramıyorum açıkçası. Minimal hayaller peşindeyim o noktada. Beklentilerimi düşük tutuyorum. Böylece mutluluk kat sayısını yükseltmiş oluyorum. Mutluluk denilince aklıma gelen tablo içinde bir pazar günü betimlemek istiyorum...

Üniversiteye yeni başlayanlar veya halihazırda okuyanlar için rehber olacağına inandığım röportaj serisinin bu haftaki röportajını Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden bu yıl mezun olan Elif Oymak ile yaptım.  Elif ile yollarımız üniversitedeki 2.yılımda kesişti. Aynı bölümde olmamız dolayısıyla, konuşacak konularımız hep çok fazla oldu. Arkadaşlarımızla buluştuğumuz zamanlarda da ortamın neşe kaynağı olmuştur hep. Anlattıkları, anlatış tarzı, hali ve tavrı. İyi ki olduğun gibisin Elif, doğal ve içten. RÖPORTAJ: Şeyda: Seni sürekli mutlu eden basit bir alışkanlığın var mı? Elif Oymak: Kitap okumak ve erken kalkmak beni mutlu eder. Şeyda: Seni gün içinde huzursuz hissettiren bir alışkanlığın var mı? Elif Oymak: Planladığım şeyler aksadığında mutsuz hissederim. Örneğin öğlen saat 2’de spor yapmak için plan yapmışsam ve biri gelip o saatte bir grup buluşması var derse bu durumda sporum aksıyor. O yüzden modum düşer.  Şeyda:...

Her defasında mutlu eden nadir şeylerden biridir "kitap" okumak.  Madem mutluluğa dair yazıyorum, okumaktan zevk aldığım, her okuduğumuzda bizi mutlu diyarlara götürebilecek, ufkumuzu genişletecek kitaplar üzerine de yazmalıyım dedim.  Eylül Ayı sizi mutlu kılacak öğretileriyle dolu kitap önerisi:   İtiraflarım-Tolstoy Kitabın içeriği hakkında çok bilgi vermeyeceğim. Benim gibi içerik hakkında detaylı bilgi almayı sevmeyenler olabilir.  Kısaca Tolstoy bu kitabında hayatın ne olduğunu, neden ve nasıl yaşanabileceğini  sorgular. Oldukça akıcı ve anlaşılır tarzda bir kitap.  Hayat hakkında durup düşünmeyi sevenlere özellikle tavsiye ederim! Mutlu okumalar!

Yazar May Sarton "Plant Dreaming Deep" adlı  biyografi kitabında yeni bir eve taşınışını, bahçesini düzenleyip yeni komşularıyla tanışmasından bahseder. Bir paragrafında lüks anlayışına şöyle değinir: "Eğer biri bana lüks anlayışımı sorsaydı, cevabım evimin her köşesinde canlı çiçekler olması derdim."  Bu soruya cevap olarak, benim lüks anlayışım bir kitapçıya gidip istediğim, gözüme çarpan her kitabı satın alıp, onları evimin suyu her gün değiştirilen havuzunun kenarında okuyabilmek olurdu. Günümüzde "lüks denilince akla "çok fazla para harcanılan" her türlü eşya, fikir vs geliyor. Sizin lüks anlayışınız nedir? Sizce de lüks, fazla para harcamak fikriyle örtüşmüyor mu?

Midemdeki rahatsızlık için doktora gittiğim zaman reflüm olduğunu öğrenmiştim. Ve reflü sesimdeki uzun süreli kısıklıkların başlıca sebeplerindenmiş. Midede ters yönde hareket eden asit ses tellerime zarar veriyormuş. Doktorum reflü tedavisi için önerdiği ilaçları kullanmam dışında, yeme düzeniyle ilgili bazı değişiklikler yapmamı söyledi.  Özellikle uzak durmam gereken yiyecekler varmış. Bunlar: *Domates, ketçap, domates ve salça içeren soslar *Turunçgiller(limon, portakal, mandalina, greyfurt) *Yaban mersini *Gazlı içecekler *Çay ve kahve *Alkol *Acı biber *Soğan *Sarımsak *Turp *Çikolata *Hardal *Karabiber *Sirke *Turşu *Acı baharatlı yiyecekler *Nane ve naneli yiyecekler *Fazla yağlı gıdalar ve kızartmalar *Çok ekşili ve acılı salata sosları *Bulgur Bu yiyecekler kişide reflü belirtilerini otaya çıkaran veya artıran yiyeceklermiş. Ben de bu haftaki görevi bu yiyeceklerden tamamıyla uzak durup sesimdeki durumu takip etmek üzerine kurguladım. Bu yiyecek...

Büyükbabam uzun zamandan beri kalp hastası ve şimdi de doktoru böbreklerinde sorun olduğunu söyledi. Ne zaman onları ziyarete gitsem büyükbabamın ya ayağı şişmiş olur ya da kendini iyi hissetmemesine sebep olan karın ağrıları. Elimden pek bir şey gelmemesi haliyle üzüyor beni..Ve onunla hastalıklar hakkında konuşurken aslında yetişkin bir birey olarak yapabileceğim bir şey olduğunu fark ettim. Organ bağışı yapmak!  Büyükbabamın organları çok şükür şuan iyi durumda.Onun sağlık durumunu iyileştirmek için şuanda bir şey yapamam ama ilerde bir hasta için umut ışığı olmak mümkün. Organ bağışı yaparken önemli noktalardan biri bağışı yaptığımızı yakınlarımıza söylemek. Çünkü ölüm anımızın onlarda yarattığı şok ve üzüntüyle bu durum olağan karşılanmayabiliyor. O yüzden bilmeleri çok önemli.  Hatta tanıdıklarımızı da organ bağışı için bilgilendirebiliriz. Toplumumuzda organ bağışı yapmakla ilgili malesef çok fazla ön yargı var. Organ bağışı kısaca:  Organ bağışı literatürde...

Düşünür ve psikolog William James der ki:  "Her ne kadar davranışlar duyguları takip ediyor görünse de, aslında davranış ve duygular el ele gider ve iradenin doğrudan kontrolü altında olan davranışı düzenleyerek, yani dolaylı olarak öyle olmayan duyguyu da düzenleyebiliriz."  Kendimi sıkıntılı hissettiğim bir zamanda karşılaşmıştım bu sözle. Enerjim sömürülmüş gibiydi ve bu sözü okuyunca "hissetmek istediğin biçimde davran" kararını aldım.  Sıkıntılı hissetmeye başladığım zaman kendime " daha enerjik davran " diyordum. Bunu da yürüyüşümü hızlandırarak, sevdiğim bir şarkıyı dinleyip ona eşlik ederek veya telefonla konuşurken odanın içinde gezinerek başarıyordum. Gerçekten işe yaradığını gördüm.  Geçen gün Ağustos sıcaklarının hararetinden evde bir koltuğa sinmiş, miskin miskin uzanıyordum. Yattıkça daha çok yatma isteği geliyordu. Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu ve gerçekte çarşıda halletmem gereken işler vardı.  Kendimi daha dinamik, enerjik,...