Elif Oymak: "Üniversite zamanlarıma tekrar dönseydim, Facebook'u hayatımdan tamamen çıkarmaya çalışır, sosyal medyaya daha az vakit ayırırdım."

Üniversiteye yeni başlayanlar veya halihazırda okuyanlar için rehber olacağına inandığım röportaj serisinin bu haftaki röportajını Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden bu yıl mezun olan Elif Oymak ile yaptım. 

Elif ile yollarımız üniversitedeki 2.yılımda kesişti. Aynı bölümde olmamız dolayısıyla, konuşacak konularımız hep çok fazla oldu. Arkadaşlarımızla buluştuğumuz zamanlarda da ortamın neşe kaynağı olmuştur hep. Anlattıkları, anlatış tarzı, hali ve tavrı. İyi ki olduğun gibisin Elif, doğal ve içten.

RÖPORTAJ:

Şeyda: Seni sürekli mutlu eden basit bir alışkanlığın var mı?

Elif Oymak: Kitap okumak ve erken kalkmak beni mutlu eder.

Şeyda: Seni gün içinde huzursuz hissettiren bir alışkanlığın var mı?

Elif Oymak: Planladığım şeyler aksadığında mutsuz hissederim. Örneğin öğlen saat 2’de spor yapmak için plan yapmışsam ve biri gelip o saatte bir grup buluşması var derse bu durumda sporum aksıyor. O yüzden modum düşer. 

Şeyda: Sağlıklı alışkanlıklarla ilgili 18 yaşındayken bilmediğin ama şimdi bildiğin bir konu var mı?

Elif Oymak: Aslında birçok şey var. Örneğin gülme eyleminin yani gülmesek bile sadece dudaklarımızı gererek gülümseme hareketi yapmamız bile vücutta pozitif etki yaratıyor. Bunu öğrendikten sonra gün içinde komik hiç bir şey olmasa bile gülümsemeye başladım. Bir diğeri ise sporun insanı sadece fiziksel olarak değil zihinsel açıdan da çok geliştirdiğini ve değiştirdiğini bilmiyordum.

Şeyda: Modun düşük olduğunda, kendini mutsuz hissettiğinizde genelde neler yaparsın? 

Elif Oymak: Ya uyurum, ya film izlerim. Kısaca kendime vakit ayırırım.

Şeyda: Üniversiteden yeni mezun olmuş biri olarak tekrar üniversite zamanlarınıza dönseydin değiştirmek isteyeceğin bir şey olur muydu? Keşke şunu yapmasaydım dediğin bir şey oldu mu?

Elif Oymak: Lüzumsuz şeylere daha az kafamı takardım. Birçok şeye üzülüyorsun ama aslında üzülmene değmeyecek şeyler oluyor çoğu. Bir de şunu gördüm ki çok çalışmak marifet değil, verimli çalışabilmek önemli. Odaklanarak çalışmak burada önemli bir nokta. Odaklanabilmek için de telefonu kesinlikle daha az kullanmaya çalışırdım. Facebook’u hayatımdan tamamen çıkarmaya çalışır, onlara daha az vakit ayırırdım. Diğer bir konu da, ders açısından iyi not almak için değil de olayı, konuyu daha iyi kavramaya daha çok kafa yorardım. Ben bu bilgiyi nerde kullanacağım sorusunu sorardım kendime. O şekilde ezberden uzaklaşıp işin mantığına yoğunlaşırdım.

Son olarak kesinlikle daha çok gezmek isterdim. Başka yerlere gidip, başka işlerle uğraşmak isterdim. Örneğin yurt dışında bir yemek kursuna gitmek isterdim.

Şeyda: Üzerinde etkisi olan biri oldu mu?  Anlattıklarıyla sende olumlu bir değişime sebep olan bir kişi, bir kitap ya da bir seminer var mı? 

Elif Oymak: Annemin dedikleri benim için çok önemlidir. Benim üzerimde çok etkisi vardır. Her zaman dediği bir şey var: “Ölümden başka her şeye çare vardır. Onun için hiçbir şeye üzülme.”  Ben de zamanla öğrendim her şeyin bir çözümü olduğuna. Olmasa bile mutlaka bir yerlere getiriyor insanı.  Olayları kafama taktığım zaman annemin hep bu sözünü aklıma getiririm.

Şeyda: Yeni mezun oldun ve önümüzde ay Yapı Kredi’de IT departmanında geçtiğimiz ay çalışmaya başladın “Endüstri mühendisi her iş yapar” sözüne atıfta bulunursak, hangi işi, departmanı istediğine nasıl karar verdin?

Elif Oymak: İkinci sınıfta yazılım dersler almaya başladıktan sonra bu alana ilgim olduğunu fark ettim. Son sınıfta da bitirme projesi süresince verilerin analiziyle uğraştım. Bu iki alanı profesyonel olarak yapabileceğimi düşünüyordum fakat bu özellikleri sağlayacak bir iş bulabileceğimden emin değildim. Fakat Yapı Kredi’den teklif aldığımda iş tanımının benim ilgi alanımı içerdiğini fark ettim ve kabul ettim.

 Bu röportaj için Elif'e buradan da çok teşekkür ederim!