Kayıtlar

Haftanın Görevi: Şekersiz, Unsuz ,Yağsız Kek Yap!

Resim
18 Mart'tan bu yana şeker ve şekerli ürünleri yemiyorum. Meyveden karşılıyorum şeker ihtiyacımı. Bırakmamın sebebi de tam anlamıyla şeker bağımlısı bir insandım. Akşam yemeği yerine çikolata yerdim ya da sabah kahvaltısı öğünüm gofretti diyebilirim. Abartmıyorum. Sonunda da şeker hapsinden kurtuldum. Özgürüm ve bundan dolayı daha iyi hissediyorum kendimi. Yapılan bir araştırma sonucu da beni çok etkiledi : akciğer kanserine %53 oranla şeker sebep oluyormuş! Sigara ise %47 oranla sebep oluyor.  İlk duyduğumda çok şaşırmıştım. Şeker "en tatlı zehir" tabirini kesinlikle hak ediyor. Şekersiz yaşayan biri olarak internette bu tarifle karşılaşınca da denemek istedim. Şekersiz, yağsız, unsuz olması elbette beni cezbetti. Lezzetini sevdim, gerçekten keçiboynuzu unu ve muz, şeker tadını çok iyi karşılıyor . Denemenizi tavsiye ederim. Şekersiz, yağsız, unsuz kek tarifi: 100 gr keçiboynuzu unu (market yerine aktardan alırsanız çok uyguna geliyor.) 3 yumurta 3 çürük muz...

Bugün Sizde Kendi Mutluluk Projenize Başlayın: Bir Hedef Koy.

Resim
Kendi mutluluk projemizi oluşturup, hayatı daha anlamlı, daha mutlu, daha enerjik ve farkında olarak yaşayabiliriz. Buna gerçekten inanıyorum. Abraham Lincoln'ün de dediği gibi neticede "ne kadar mutlu olmaya karar vermişsek o kadar mutlu oluruz." Öncelik: hedeflerimizi belirlemek. Bu hedefleri o an için, 1 saat için, 1 gün için, 1 hafta için ya da aylık olarak(benim tercihim) belirleyebilirsiniz. Küçük bir başlangıç çok büyük sonuçlara sebep olacağından bunu es geçmeyin. Hedef belirlemek birçok açıdan yararlıdır: 1. Sizi daha somut bir gerçeğe yönlendirir. 2. O hedefinize ulaşıp ulaşamadığınız kontrolünüzde olur. 3. Hedefleriniz aklınızda yer eder ve onların peşinde olma olasılığınız artar. Arkadaşlarıma hedeflerini sorduğumda, kimisi  daha sağlıklı yeme alışkanlığı  elde etmek istediğini (Bir arkadaşım çok yoğun olduğu zamanlarda bile sebze almak için  üşenmeden manava gittiğini söyledi-fast food yemek zorunda ka...

"Başkaları hakkında iyi şeyler düşünürseniz, aslında kendiniz hakkında iyi şeyler düşünmüş olursunuz."

Resim
Joseph Murphy Bugün kitaplardan alıntı günü ve bu aralar severek okuduğum bir kitaptan alıntı yapmak istedim. Yazar Joseph Murphy "Bilinçaltının Gücü" adlı kitabında : "Zihniniz yaratıcı ortamdır; bu nedenle karşınızdaki kişi hakkında düşündüğünüz ya da hissettiğiniz şeyleri kendi deneyiminizde hayata geçirmiş olursunuz. Bu Altın Kural'ın psikolojik anlamıdır. Başkalarının sizin hakkınızda nasıl düşünmesini istiyorsanız,onlar hakkında öyle düşünün." der ve ekler: "Başkaları hakkında iyi şeyler düşünürseniz, aslında kendiniz hakkında iyi şeyler düşünmüş olursunuz." Joseph Murphy aslında çoğumuzun bildiği gerçekleri çok güzel ifade ederek nokta atışı yapmış. Bu satırları okuyunca aklıma kendi ön yargılarım geldi. Kimi zaman ilk tanışmada kendimi çok yakın hissetmediğim (elektrik alamadığım) kişilerle görüşmeye gideceğim zaten hayalimde sıkıcı bir atmosfer canlandırırdım. Görüştüğümüz zaman olacakların önceden aklımda resmini çizerdim .Bu res...

Çarşamba Önerisi:3 yeni arkadaş edin.

Resim
Yadsınamaz bir gerçektir; hayatımızın büyük bir parçasını oluşturur arkadaşlarımız. Onlarla eğlenir, güler yine onlarla üzülürüz. Birlikte olmaktır önemli olan! Zaten insan tek başına nasıl mutlu olur onu da bilmiyorum. Paylaşmaktır insanı mutlu eden, ve paylaştıkça artıyor mutluluk. Kimle paylaşılacak bu mutluluk sorusuna cevap oluyor yine:" arkadaşlar ". İyi ki varlar. Mezuniyet sonrası İncirlik'te tekrar yaşamaya başlamak bazı açılardan güzel, bazense sıkıcı olabiliyor. Pek arkadaşım yok yaşadığım yerde. Çocukluk arkadaşlarımın çoğu da başka şehirlere taşındı. O yüzden "3 yeni arkadaş edin" kararı aldım. Neticeden çok mutluyum.  Shawanda adında çok sempatik, Amerikalı bir bayanla arkadaş oldum. İncirlik Hava Üssü'nde çalışıyor ve Türkiye'ye ilk defa bu görev için gelmiş. İncirlik'te yaşamanın olumlu tarafı hava üssünde yaşayan kişilerle tanışabilmek. Aynı yerde yaşamak ikimiz içinde çok iyi oldu.  Haftada bir buluşma kararı aldık. Bu v...

Taşkın Taşkaya: “Kimse senden değerli değil, kimse senden daha iyi değil. Bunu öğrendikten sonra bazı şeyleri değiştirmeye başladım.”

Resim
Haftanın Röportajı:  Bu haftaki röportajı KPSS’de derece yaparak, okuduğu okula Sosyal Bilgiler öğretmeni olarak atanan Taşkın Taşkaya ile yaptım. Kendisi kuzenim ve bunun için de ayrı bir gurur duyuyorum! Önceden konuşmadığımız birçok şeyi bu röportaj sayesinde öğrendim . Yararlı olacağına inandığım bazı konulara da değindi. Mutlu okumalar. Röportaj:  Şeyda: Seni mutlu eden basit bir alışkanlığın var mı? Taşkın Taşkaya: Her sabah kalktığımda spor haberlerini dinlemek. Spor haberlerini takip etmek beni çok mutlu ediyor. Kesintisiz her sabah izlerim. Şeyda: Mutluluğunu ya da gün içindeki modunu engelleyen bir durum var mı? Varsa neler bunlar? Taşkın Taşkaya: Özel hayatımı göz önüne alırsam, ikili ilişkilerde sevdiğim insanla yaşadığım sorunlar tüm günümü olumsuz etkiler. Örneğin onunla yaşayacağım küçük bir tartışma, bütün gün boyunca modumun düşmesine sebep olur. Onun dışında alabileceğim kötü bir haber ya da yapmayı çok istediğim, pla...

Haftanın Görevi: Meditasyona Başla!

Resim
"Daha huzurlu bir hayat nasıl yaşanır? " sorusuna ne zaman cevap arasam, konuştuğum kişiler genellikle meditasyon yapmamı öneriyorlardı. Günün herhangi bir saatinde, özellikle sabah saatlerinde yapılan meditasyonun bizi öfkemizden arındırdığı ve daha dingin, daha huzurlu biri haline dönüştürdüğü birçok kişi tarafından onaylanmış. Ben de duyduğumda denemeliyim dedim, ve Sahaja Yoga Meditasyon yaptım(çeşitleri varmış). 10 dakikadan az süren bu egzersizde parmaklarımızın ucunda hissetmemiz gereken sıcaklık ve soğukluğu ben hissedemedim. Belki de doğru yapamadığım içindir .Ve duyduğuma göre zaten ilk denemede çok sonuç vermeyebiliyor. Okuduğumda, bu meditasyonun olası sonuçları içimizdeki enerjiyi ortaya çıkararak korkunun,endişenin, birikintilerin üzerimizden temizlenmesini sağlamaktı. Bende hiç işe yaramadı diyemem, daha dingin hissettim kendimi. Ancak beklentimi ilk deneme için çok yüksek tuttum sanırım, o yüzden istediğim etkileri pek yaşayamadım. Bundan sonrak...

Hafta Sonu Önerisi: Elektronik Aletlerden Soyutlan!

Resim
Sosyal medya hesapları ile kuşatılmış bir hayat yaşıyoruz. Gözlerimiz ya telefon ya da bilgisayar ekranında.  "Çok saçma bu işler, tüm hesaplarımızı kapatıp internetsiz yaşayalım" savunucularından değilim. Teknolojiyi öğrenip, onun sağladığı sonsuz olanaklardan faydalanılmalı diye düşünüyorum. Tabiki aşırıya kaçmadan.  Bu konuyla ilgili tıp literatüründeki önemli hekim ve doğa araştırmacısı Paracelcus'un (1493-1541) sadece üç sözcükle ifade ettiği bir gerçek aklıma düştü: “Dusis facit venemum”. Anlamı da: Zehiri miktar doğurur! Konu en zararsız madde olan su bile olsa 20 lt içildiğinde kişinin içinde su patlaması oluyor. Artık o masum su zehirleşiyor. Aynı durum internet için de söz konusu. Kontrolü elden bıraktığımızda kötü bir efendiye dönüşüyor, bizde onun kölesi haline geliyoruz. Bu hafta sonu facebook, instagram,twitter,whatsup vs olmadan yaşamaya çalışacağım.  Siz de katılmak isterseniz beklerim!:) Mutlu haftasonları.