ŞEYDA ILGAZ

Renklerin hemen her türlüsünü seviyorum. Ancak hayatımda maalesef renkleri çok kullanmıyorum. Harry Potter’ın boyama kitabını da görünce çeşit çeşit renkte boya kullanırım en azından diyerek aldım. Boyama yapmak beni kesinlikle rahatlatan bir aktivite. Ayrıca renk kombinlerini kağıt üzerinde görmek kişinin enerjisini yükseltiyor. Boyama yaptığımı gören bir tanıdığımın söylediği : “ Ee boyadın şimdi ne oldu? Ne yapacaksın bunu?” Boyama  işini gereksiz bulan kişiler var. Ancak kesinlikle katılmıyorum. İnsanların hobilerine vakit ayırmaları hem stres attırıyor hem de bir akış içinde olduğumuz için mutlu ediyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Boyama yapmak vaktin boş yere harcanması mı yoksa hobiye zaman ayırarak vakti değerli bir şekilde kullanmak mı?

21. yüzyıl yaşanan teknolojik gelişmeler yaşayış biçimimizi de etkiledi.  Hayatımızın olmazsa olmaz bir parçası haline gelen sosyal medya, o olmadan önceden ne yapıyormuşuz dedirtiyor.  Sırf sosyal medya hesaplarında "daha mutlu, daha kaliteli, daha elit bir hayat" yaşadığımızı kanıtlamak için aslında çok da "yaşayamadığımız, üzerinde durup düşünmediğimiz anları" fotoğraflıyoruz, videolarını çekiyoruz.  Peki ya yaşanan anların uzun süre boyunca   kaydını tutmak bizi kısa veya uzun vadede nasıl etkiliyor ? Yapılan araştırmalar, yaşanan anların fotoğrafını veya videosunu çekerken gerçekten o anda fark edebileceklerimizi veya aklımıza gelecek düşünceleri çoğunlukla atladığımızı belirtiyor.  Çocuklarını parka götürüp sadece fotoğrafını çekmekle uğraşan ebeveynler, çocuğunun ona göstermek istediği şeyleri kaçırıyor. Çocuklar fark edilmek istiyor. Gösterdiklerinin görülmesini, oynadıkları oyunu birlikte deneyimlemek istiyor. Sadece fotoğraflarını çekmek çocu...

İnsanların kararlarını nasıl aldığını öğrenmeye bu ara takmış durumdayım. Her bireyin karar alma yöntemleri farklı olabiliyor. Karar almamız gereken zor bir durumla karşı karşıya iken nasıl karar almalıyız? En iyi yöntem nedir? Veya gerçekten en iyi yöntem diye bir şey var mı, bir başkası için iyi olabilecek bir karar alma yöntemi bizim için kötü olabilir mi? Amerikan başkanı, bilim adamı, diplomat ve hattı adını verdiği "Benjamin Franklin Etkisi" olgusu ile psikoloji literatürüne geçen  Benjamin Franklin karar vermek için aşağıdaki yöntemi kullanırmış: "Benim yöntemim, bir sayfanın yarısını bir çizgiyle iki sütuna  bölmek, bunlardan birinin üstüne Artılar , diğerine ise Eksiler   yazmaktır.  Daha sonra üç ya da dört günlük değerlendirme süresinde, farklı zamanlarda ortaya çıkan olumlu ya da olumsuz yanları bu başlıklar altına yerleştiririm.  Daha sonra  ise bir görüş altında hepsini topladığımda bunların her biri nin kendine has ağırlıklarını hesa...

Programlama ve Yazılım ile ilgilenenler için 10 adet Udemy kursunu kısa bir süreliğine ücretsiz olarak kayıt olabilir, bu videolara ömür boyu erişim sağlayabilirsiniz. Kurslar normalde ücretli. Ancak kısa bir süre için (14 Kasım 24:00'a kadar) Udemy hesabınıza ücretsiz olarak ekleyebilir ve ömür boyu kullanabilirsiniz. Normalde k ursların toplam değeri 3.000 TL'den fazla. İlk olarak e ğer bir Udemy hesabınız yok ise, hemen hesap oluşturmalısınız. Şuan ücretsiz olarak kayıt olabileceğiniz 10 kurs: 1. Algoritma ve Programlama Mantığı Eğitimi https://www.udemy.com/cart/subscribe/course/1703882/ 2. Programlamaya Giriş : HTML https://www.udemy.com/course/programlamaya-giris-html/ 3.  Bir Saatte Html Öğren https://www.udemy.com/course/1-saatte-html-ogren/ 4.  Bir Saatte Css Öğren https://www.udemy.com/course/1-saatte-css-ogren/ 5.  Web Tasarım ve Kodlama + Seo - Hızlı ve Kolay https://www.udemy.com/course/yeni-baslayanlar-icin-1-saat-de-hizlandirilmis-htm...

Gün içinde bir insan yaklaşık 35.000 karar veriyor.  Bu kararların bazısı üzerinde düşünmemizi gerektirmiyor ama bazısı bizi kolayca strese sokabiliyor. Vereceğimiz kararlardan pişman olmamak adına düşünüp duruyoruz.  Kaç dakika daha uyumalıyız? Ne giymeliyiz? Kahvaltıda ne yemeliyiz? Konuşurken ne söylemeliyiz? Akşamki davete gitmeli miyiz? O çok beğendiğimiz elbise indirime girdi, satın almalı mıyız? Meli miyiz, malı mıyız soru ekleriyle günü geçiriyoruz.  Peki gerçekte hayatımızı bu kadar strese sokmaya değen kararlar mı alıyoruz? Bu kararları azaltmanıın, daha az strese girmenin bir yolu yok mu? Karar verilecek konuları aza indirmek bizim elimizde.  Gün içinde aldığım bazı kararları şu şekilde hayatımdan çıkarmaya çalışıyorum: Her gün aynı kahvaltıyı yiyerek "kahvaltıda ne yiyeceğim?" sorusuna cevap aramaktan kurtulmuş oluruz. Yaklaşık 1 aydır aynı sabah kahvaltısını yiyorum.  Toplantılar veya sunum için giyeceğimiz kıyafeti önceden belirleyerek...

Geçen hafta, Prof. Dr. Mihaly Csikszentmihalyi’nin Akış adlı kitabını, Roald Dahl’in Benek Tozu ve diğer Müthiş Sırlar adlı kitabını ve yazar Donald Spoto'nun Audrey Hepburn'ün hayat hikayesini anlattığı Zarafet adlı kitabını okudum. Bu 3 kitap da farklı kategorilerde değerlendiriliyor. Akış kitabı Psikolojik,  Benek Tozu ve diğer Müthiş Sırlar kitabı Çoc uk Kitapları kategorisinde ,  Zarafet  adlı kitap ise Biyografik türde değerlendiriliyor.  Her üçü de bende lezzetli bir tat bıraktı. 

Aslında haftanın yemeği olarak belirtsem de bu yulaf ezmesi karışımını sabah kahvaltısı niyetine yiyorum. Tadını çok sevdiğim için yemek yapmaya üşendiğim günler akşam yemeği olarak da tüketebiliyorum. İçindekiler: •2 yemek kaşığı yulaf •1 tatlı kaşığı keten tohumu •2 tatlı kaşığı chia tohumu •1 yemek kaşığı fıstık ezmesi( evde   kendi yaptığımdan koyuyorum) •3/4 yemek kaşığı yoğurt •Tarçın •2 tüm ceviz içi Bu tarif içerdiği lifler sayesinde uzun süre tok hissettiriyor. Aynı zamanda besleyici değeri de oldukça  fazla. Her sabah bu karışımı yiyorum diyebilirim. Yoğurt yerine süt de tercih edebilirsiniz. Afiyet olsun!