Akşam Nerede Yemek Yiyelim, Sen Karar Ver Sorunsalı ve Buna Bir Çözüm:
" Bana hepsi uygun. Bu akşam ne yapacağımıza sen karar ver." gibi ifadelerin karanlık bir tarafı vardır. Üzerinde adeta bir nezaket ve kibarlık kaplaması vardır ancak tehlike çanları çaldıran iki eyleme sebep olur. İlki zihin yükünü karşı tarafa paslar. "SEN HALLET." İkincisi ise kendi tercihlerinizi söylemeyerek karşı tarafı bunları tahmin etmeye zorlarsınız. Bu gibi durumlarda adabımuaşeret ile bilişimsel nezaket kuralları birbirinden ayrılır. Adabımuaşeret kuralları tercihin karşı tarafa bırakılmasını önerirken, bilişimsel nezaket kuralları kendi tercihlerimizi kibar bir şekilde söyleyip karşı tarafın da fikrini almak gerektiğini söyler.
Hemen hepimizin yaşadığı şu senaryoyu bir düşünün: Bir grup arkadaş dolaşmaya çıkmıştır ve akşam yemeğini nerede yiyeceklerine karar vermeye çalışmaktadır. Her birinin akşam yemeği tercihi vardır ancak kimse bunu dile getirmez ve nezaketen seçimi karşısındakine bırakır.
Esasen nezaket diye düşündüğümüz durum aynı zamanda sorumluluğu tamamen karşı tarafa bırakarak yemek beğenilmediğinde "yargılanan" kişi olmaktan bizi kurtarır. "Yemeğe ben karar vermedim ki sen verdin"diyerek günah keçisi pozisyonuna karşı tarafı rahatlıkla itebiliriz. Fakat bu durum bilişim nezaketinden yoksun bir durum. Kendi tercihlerimizi söylemeyerek karşı tarafa karar alma sorumluluğu yükleriz ve böyle bir ortamda yemeğin nerede yenileceğine karar vermek oldukça zordur.
Akşam yemeğini nerede yiyelime benzer diğer bir örnek başıma çok kez gelmiştir. Haftaya arkadaşlarımla görüşme için gün ayarlarken, "önümüzdeki hafta hangi gün size uygunsa" dediğimde kişilerin müsait olmama durumları hem yüksek çıkar hem de gün konusunda kararsızlık yaşanır ki, bu hem vakit kaybına hem de çoğunlukla buluşmanın ertelenmesine sebep olur. Ancak onlara "Çarşamba akşam 17:30-19:00 arası buluşalım mı?" gibi spesifik bir zaman dilimi söylediğimde müsait olma durumları diğer duruma göre oldukça yüksek çıkar. Bu paradoksu çoğu kişinin yaşadığını düşünüyorum.
Bu tarz problemleri kolaylaştırmak adına sorunları belirli temellere dayandırarak hem kendi tercihlerimizi söyleyerek hem de karşı tarafın fikrini alarak nezaket gösterebiliriz. Kısaca bilişimsel nezaket kurallarına uymak adabımuaşeret kurallarından daha kolay bizi çözüme götürebilir.
"Kişisel olarak A günü b saatinde buluşmayı tercih ederim. Sen ne düşünüyorsun? " gibi ifadeler kullanarak grubu bir çözüme götürebiliriz.
Siz ne düşünüyorsunuz? Bu tarz karar verme durumlarında nasıl bir çözüm önerirsiniz? Yorumlarda belirtirseniz sevinirim.
Gerçekten de dediğiniz gibi.
YanıtlaSilİlk başta nezaket olarak görünse de tüm sorumluluğu kendinden uzaklaştırıp başkalarının üzerine atmanın "kibar" yolu diyebiliriz.
Çözüm olarak sizin de önerdiğiniz gibi size uygun olan bir kararı nazikçe söyleyip karşı tarafın bu karara olan tepkisine göre hateket edilebilir. Başka bir çözüm olarak ise seçenekler sınırlandırılabilir. Yukarıda verdiğiniz örnekten hareketle A ve B günlerinde C ile D saatleri arası uygun olacağım gibi. Bu sayede hem tek seçenek sunup karşı tarafı zor durumda bırakmayız hem de daha keskin bir şekilde sınırları belirlemiş oluruz.
Tabi bu durumda da karşı taraf "Senin için hangisi daha uygunsa o olsun" derse yapacak bir şey yok gibi :)