Değişen Dünyada Çocuklara Ne Öğretmeliyiz?




Teknoloji son sürat dünyayı değiştirmeye devam ediyor. Artık nerede olursak olalım bilgiye erişim çok kolay. Eskiden bilgiye erişim için kullandığımız ansiklopediler şuan ya sobalarda yakacak olarak kullanılıyor ya da en iyi ihtimalle en yakın kütüphaneye bağışlanmış durumda.  


İnternet ortamına her saniye milyonlarca bilgi yükleniyor, hayatlarımızdan milyonlarca veri ekliyoruz. Böyle bir çağda daha fazla bilgiye ihtiyacımız olmadığı kesin. 

Google'da merak ettiğimiz bir şeyi araştırırken karşımıza çıkan binlerce bilgi arasında afallıyoruz. 
İhtiyacımız olan bunca bilgi arasında doğrusunu bulabilmek, verileri doğru yorumlayabilmek. 

Çoğu okulda artık öğrencilere robotik ve kodlama dersleri küçük yaştan itibaren verilmeye başlandı. Eldeki verileri doğru yorumlayabilmek için de üniversitelerde veri analizi dersleri veriliyor. Çoğu mühendislik programlarına bu dersler eklenmiş durumda. 
Hatta büyük veri alanında yüksek lisans bile yapabiliyor, bu alanda uzmanlaşabiliyorsunuz. Şuan firmaların en çok ihtiyaç duyduğu şey veriyi doğru yorumlaya yarayacak araçları bilen mühendisler.


Peki ya 2050 yılında tam olarak neye ihtiyacımız olacak?  Hangi meslekler revaçta olacak? Hangi meslekleri robotlara kaptırmayacağız? Bu sorulara kesin bir cevap yok. 

Ancak bilinen bir gerçek şu ki şuan marketlerde gördüğümüz kasiyerlik mesleği hayatımızdan silinmek üzere. Artık kasiyere ihtiyaç duymadan markette aldıklarımızı otomatik ödeyebiliyoruz. 

Her yıl insan hatalarından kaynaklı trafik kazasında binlerce insan yaşamını yitiriyor. Bu kayıpları azaltacağı da düşünülen sürücüsüz araçlar piyasalarda satışa sunulmaya başlandı. Artık sürücülere de ihtiyacın azalacağı bir çağa girdik. 

Çok kutsal addettiğimiz doktorluk mesleği de robot doktorlara yenik düşmeye mahkum görünüyor. 

Böyle bir durumda çocuklarımıza ne öğretmeliyiz?

Çoğu pedagoji uzmanları okulların şu dört şeyi öğretmeye başlaması gerektiğini savunuyor[1]: 
  1. Eleştirel düşünce
  2. İletişim
  3. İşbirliği
  4. Yaratıcılık
Bu 4 öğretinin de teknik olmaması dikkat çekiyor. Artık öğretilmesi gereken genel yaşam becerileri olacak. 

Üstelik bu 4 madde ile kişi kendini sürekli yenilemek durumunda kalacak. Her 10 yılda bir değişimin olacağı düşünülürse bu yeniliklere ayak uydurma yeteneği de çok önemli olacak. 

Ne yazık ki çocuklara bilinmeyenleri kurcalamayı, insanlarla işbirliği yapmalarını ve tüm bunlar olurken akli dengelerini korumayı öğretmek matematik formüllerini öğretmekten daha zor. Kişi, eleştirel düşünmeyi bir ders dinleyerek veya kitap okuyarak elde edemez. Bu beceriler zaman içinde edinilir. Tam da bu sebepten ailelere çok büyük sorumluluk düşmektedir.




[1]HARARİ Yuval Noah, 21.Yüzyıl için 21 Ders, Kolektif Kitap, 2018.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geçen Hafta Ne Okudum:”Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeler”

Kasım Ayı Kitap Önerisi Açıklandı Keyifli Okumalar!

Koronavirüs zamanında sakin kalmak için yapılabilecek 10 şey: