Halil Cibran'dan "Vermek" Üzerine Satırlar:
Hayata dair her alanla ilgili yazıların olduğu bu kitap baş ucu kitabı olmaya aday.
Kitapta en beğendiğim bölümlerden biri "Vermek" ile ilgili satırlar:
Az verirsiniz malınızdan verdiğinizde.
Zira mallarınız, yarın onlara ihtiyacınız olabilir kaygısıyla sakladığınız ve koruduğunuz şeylerden başka nedir ki?
Ve ihtiyaç kaygısı ihtiyacın kendisinden başka nedir ki?
Kuyunuz dopdoluyken susuzluktan korkmak dindirilemez bir susuzluk değil mi?
Öyleleri var ki sahip oldukları çoğun azını verirler- ve onu şöhret uğruna verirler ve onların gizli arzuları hediyelerini hayırsız kılar.
Ve öyleleri var ki aza sahiptir ve onu tamamen verirler.
Onlar hayata ve hayatın lütfuna inananlardır, ve onların sandığı asla boş olmaz.
Öyleleri var ki neşeyle verir ve bu neşedir onların mükafatı.
Ve öyleleri var ki ıstırapla verir ve bu ıstıraptır onları arındıran su.
Ve öyleleri var ki verir ve verirken ıstırap duymazlar, ne neşe ararlar, ne de erdem düşüncesiyle verirler.
Onlar, şuradaki vadide mersin ağacının rayihasını fezaya salışı gibi verirler.
Bu gibilerin elleri aracılığıyla konuşur Allah ve onların gözlerinin ardından gülümser yeryüzüne.
Güzeldir istendiğinde vermek, fakat evla olan istenmeden vermektir, farkına vararak.
Ve eli açık kimse için kabul edecek birini aramak vermekten daha büyük bir bahtiyarlıktır.
Ve alıkoyabileceğiniz herhangi bir şey var mı?
Sahip olduğunuz her şey günün birinde verilmiş olacak.
Öyleyse şimdi verin.Verme mevsimi sizin olabilsin diye, varislerinizin değil.
Yorumlar
Yorum Gönder