Salı Röportajları : “Gençken hep büyük projeler, hep büyük hedeflere yönelik konuları düşünürdüm. Ama gördüm ki aslında küçük alışkanlıklar uzun vadede büyük projelerden daha büyük etki yapıyor.”
Üniversite’deki bitirme projemiz sayesinde tanıdığım, girişimci Nadir Kemal
Yılmaz Odtü Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun. Koç Üniversitesi’nde yüksek
lisansını yaptığı sırada çoktandır hayalini kurduğu Çin’e gitme fırsatı elde
etti. Çin’e gitmek hayatında birçok değişikliğe yol açtı. Türkiye-Çin
ilişkilerinin güçlenmesinde etkisi bulunan makalelerinin içeriği Çin’deyken
yaptığı analizler sonucunda oluştu. Ayrıca hayat arkadaşıyla yolları Çin’de
kesişti.
Nadir Kemal Yılmaz şuanda Front Sea Invest’in kurucusu ve 2012 yılından bu
yana girişimcilere girişim sermayesi konusunda destek vermektedir.
Nadir Kemal Yılmaz ile haftanın
röportajı:
Şeyda: Sizi mutlu eden basit bir
alışkanlığınız var mı?
Nadir Kemal Yılmaz: Gitar çalmak ve yer yer gitara eşlik
edip şarkı söylemek beni mutlu eder. Canım sıkkın olunca da yaparım, mutlu
olduğumda da yaparım, birilerini etkilemek istediğimde de :) Sıklıkla gitar
çalarım.
Şeyda: Mutluluğunuzu ya da gün içindeki modunuzu engelleyen bir durum var
mı? Varsa neler bunlar?
Nadir Kemal Yılmaz: Evet var. Ben genelde insanlarla
ilgili konularda moral bozukluklarına kapılıyorum. Mesela biriyle iletişim
kurmak bir akıştır ya, herkesle farklı derecelerde iletişim kuruyoruz. Bu
iletişim doğal akışında ilerliyorsa, benim arzularıma hitap ederek ilerliyorsa
sorun yok. Orda bir kesinti oluyorsa, beklemediğim bazı sorunlar çıkıyorsa bu
durum moralimi bozuyor. Her insanın moralini bozar, ama kendimi tanıdığım
kadarıyla benim ekstra moralimi bozuyor. Örneğin birine bir mesaj yazdım
cevap gelmedi. Bütün gün onu düşünürüm, kafamın bir tarafına o takılır malesef.
Bunu düzeltmeye çalışıyorum tabi.
Şeyda: 18 yaşındayken bilmediğiniz ama şu anda bildiğiniz, uygulamaya
çalıştığınız sizi olumlu etkileyen bir alışkanlığınız var mı? Ya da zamanla
öğrendiğiniz bir şey?
Nadir Kemal Yılmaz: Gençken
hep büyük projeler, hep büyük hedeflere yönelik konuları düşünürdüm. Ama gördüm
ki aslında küçük alışkanlıklar uzun vadede büyük projelerden daha büyük etki
yapıyor. Örneğin sen yatmadan önce her gün 1 saat kitap okuduğunda uzun vadede
bir külliyatı bitirebiliyorsun. Ama işin başına geçip ben bunu yapacağım deyip,
8 ciltlik kitapları bir kenara koyup oturduğun zaman 3 gün sonra
sıkılabiliyorsun veya 3 ay sonra. Daha düzenli küçük gelişimler insan
hayatında çok büyük farklar yaratıyor. Bu bilgiyi zamanla öğrendim.
Şeyda: Üniversite zamanlarınıza dönseydiniz neyi değiştirmek isterdiniz?
Keşke şunu yapmasaydım dediğiniz bir şey oldu mu?
Nadir Kemal Yılmaz: Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makine
Mühendisliği mezunuyum. Dolayısıyla yapmasam dediğim en temel konu daha
basit bir bölüme girseydim oldu:) (Şaka bir yana bölümümden memnunum.) Kalbimde
hep mühendis olmak vardı. Ben her zaman bilimle teknikle alakalı bir insandım,
çocukluktan beri.
Yapmasam dediğim şu oluyor özetle: biraz daha basite indirgerdim hayatı,
çok ciddiye almazdım o günkü kariyer hedeflerini, o gün ciddiye aldığım kız arkadaşlarımla olan ilişkilerde de aynı şekilde. Hiç ciddiye
almazdım. Daha fazla seyahat ederdim, gezerdim, daha fazla eğlenirdim.
İnsanlarla daha fazla etkileşime girecek işlerle uğraşırdım. 5 saat
çalışacağıma 2.5 saat çalışıp, daha çok eğlenceye vakit ayırırdım.
Eğlenmek derken, o zaman saat konusuna ilgim vardı. Mekanik saatler, kum
saati, güneş saati, her türlü saat çeşidine özel ilgim vardı. Bu ilgime daha
fazla vakit ayırırdım.
Zamanım boldu aslında, daha çok okurdum. Çünkü iş hayatına girdiğin zaman
bu kadar zaman bulamıyorsun.
Şeyda: Üzerinizde etkisi olan biri oldu mu? Anlattıklarıyla
sizde olumlu bir değişime sebep olan bir kişi ya da bir seminer var mı?
Nadir Kemal Yılmaz: Elbette, birçok kişi oldu. Örneğin
Koç Üniversitesi'nde yüksek lisansımı yaparken Kenan Şahin vardı, bir konuşma
yapmıştı. Türkiye'de bu inovasyon fikirleri vs daha popüler olmadan ilk
inovasyon kelimesini o kullandı. Tabiki bilinen bir kelimeydi ama bugünkü kadar
piyasada çok konuşulmuyordu. Ve o şundan bahsetti: "Akademik kariyer için
Amerika'da doktora yapmaya gidiyorsanız gitmeyin. Çünkü ben gittim, tek
aradıkları ucuz iş gücü, başka bir şey değil. Ticari hayata atılacaksanız direk
bu konularla (inovatif fikirler) ilgilenin."
Tabi bu bahsettiğimiz kişi kurduğu "Kenan Systems" adlı şirketini
iletişim dünyasının dev şirketi "Lucent Technologies'e” 1,5 milyar dolara
satmış bir girişimci. Çok bilinen, ciddi bir girişimci. Onu dinlemeden
önce hep akademik düşünüyordum, o konuşmadan sonra Amerika'nın çokta iyi bir karar
olmayacağını düşündüm. Fikrimi değiştirmeme, girişimciliğe adım atmama vesile
oldu.
Bunun dışında okuduğum, felsefi açıdan etkilendiğim birçok insan
var. Örneğin Sokrates. Öldürülme hikayesi, idamı çok enteresan geliyor bana.
Otoriteye başkaldırış var. Zaten biz yapı itibariyle biraz asi olduğumuz için
onlar hoşumuza gidiyor. Bu mücadelelerden günümüzde de var. Ayrıca
son zamanlarda okuduğum, dinlemeye çalıştığım, kitaplarını takip ettiğim Yaşar
Nuri Öztürk çok ciddi bende etkisi olan bir insan. En son “Deizm” adında bir
kitap çıkardı. Birçok kitabı var esasen hepsine bakmak gerektiğine inanıyorum.
Şeyda: Modunuz düşük olduğunda kendinizi mutsuz hissettiğinizde genelde
neler yaparsınız?
Nadir Kemal Yılmaz: Hayat arkadaşımı çok iyi seçtiğime
inanıyorum. Biraz da kısmet tabi bu işler. Eşim çok neşeli ve çok güleç bir
insan. Mutsuz hissettiğim zaman derhal yanına giderim ve biraz sonra tüm
huzursuzluğum gider. Gerçekten şanslı bir insanım bu anlamda. Genelde de mutlu bir insanım. Hatta fazla mutlu ve hiperaktif bir insanım.
Dolayısıyla o konuda bir sıkıntım yok.
Yorumlar
Yorum Gönder