Salı Röportajları: "Düşündüklerini, öğrendiklerini yazmadığında onların kaybolma şansı var."

Yardımcı Doçent Doktor Özlem Çavuş ile haftanın röportajı!

Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde öğretim üyesi olan Özlem Çavuş üniversitede risk yönetimi ve simülasyon dersleri veriyor.Özlem hocam ile alışkanlıklar ve mutluluk hakkında konuştuk. 


Röportajın detayları:

Şeyda: Sizi mutlu eden basit bir alışkanlığınız var mı?

Özlem Çavuş:  Sabah erken kalkmak. Güne geç başladığımda ben mutsuz olurum. 

Şeyda: Kaçta kalkıyorsunuz? Sabah saat 5 gibi mi?

Özlem Çavuş: Aslında çok erken değil. Güneş doğduktan sonra kalkıyorum. Mesela bir alışkanlığım var, çok geç saatlere kadar yatmam. En geç hafta sonu kalkarım, o da en geç 9 dur. Normalde 8 saat uyuyunca uykumu aldığımı hissediyorum. O yüzden geceleri de en geç 12'de uyurum. 

Şeyda: Modunuz düşük olduğunda kendinizi mutsuz hissettiğinizde genelde neler yaparsınız? 

Özlem Çavuş: Eğer hava güzelse, açık havada yürürüm. Trafiğin olmadığı, yeşilliklerin olduğu bir yerde yürümek modumu yükseltmeye yeter. Bilkent'te kaldığım için yürüyüş yapabileceğim güzel yerler mevcut.  Spor yapmak da beni mutlu ediyor, ancak çok düzenli yapmıyorum. Arkadaş grubuyla spora gitmekten hoşlanıyorum, her seferinde bu mümkün olmadığı için de düzenli yaptığımı söyleyemem. Ama yürüyüş, ne zaman canım sıkkın olsa aklıma gelen ve uyguladığım ilk şey oluyor. 

Şeyda: 18 yaşındayken bilmediğiniz ama şu anda bildiğiniz, uygulamaya çalıştığınız sizi olumlu etkileyen bir alışkanlığınız var mı? Ya da zamanla öğrendiğiniz bir şey?

Özlem Çavuş: Hata yapılabileceğini ve hatta yapmanın çokta kötü bir şey olmadığını öğrendim. Bu eğitim hayatının getirdiği bir şey bize. Hata yapmak hep kötü bir şeydi. Sınavlara giriyorduk ve beklenen hep minimum hata yapmamızdı. O yüzden hata yapmaktan çok çok korkardım. Hala da korkarım, ama hata yapmak insanı ciddi anlamda strese sokuyor. Hata yapmak zaten insana özgü bir şey ve herkes hata yapar. Onsuz hayatı geçirmek mümkün değil. Yavaş yavaş bunu öğrendim aslında. Hata yapılabileceğini, hata yapmanın da öğrenmenin bir parçası olduğunu..

Şeyda: Üniversite zamanlarınıza dönseydiniz neyi değiştirmek isterdiniz? Keşke şunu yapmasaydım dediğiniz bir şey oldu mu?

Özlem Çavuş:  Var aslında. Üniversite hayatımı daha aktif geçirmek isterdim. Aktiflikten kastım çok çalışkan bir öğrenci olduğumdan değil ama yine de çok aktif geçiremediğimi düşünüyorum. Şimdi öğrencilere bakıyorum, çok sosyaller. Daha aktif, daha sosyal bir üniversite hayatımın olmasını isterdim açıkçası.

Şeyda: Üzerinizde etkisi olan biri oldu mu?  Anlattıklarıyla sizde olumlu bir değişime sebep olan bir kişi ya da bir seminer var mı? 

Özlem Çavuş: Tez hocalarım beni çok olumlu etkiledi. Onlardan hep etkilenmişimdir. Araştırma yapmayı onlardan öğrendim. Onların bir takım teknikleri var. Örneğin doktora yaparken hocam bana her yaptığımı yazdırırdı, yazılı bir doküman tutmamı sağlardı. Başta zor gelse de, zamanla bunun ne kadar değerli olduğunu görüyorum. Düşündüklerini, öğrendiklerini yazmadığında onların kaybolma şansı var. Sürekli daha planlı, programlı ilerlemeyi öğrendim onlardan. Hem mastır hem doktora hocamın bana kattığı çok şey oldu.