Kayıtlar

Geçen Hafta Beni Mutlu Eden 5 Şey:

Resim
Bazen o kadar küçük şeylere üzülüyorum ki yaşadığım anın, sağlığımın ve aldığım nefesin farkında olmuyorum. Yeni yılda daha çok şükretmek, "şimdi"nin daha çok farkına varmak istiyorum. Bunun için her hafta cumartesi günü geçtiğimiz hafta beni mutlu eden 5 şeyi yazacağım. Belki bu kararla birlikte bir kişiye bile şükretmek için vesile olabilirim. Şükredecek o kadar çok şey var ki.  Önemli olan onları düşünmek ve minnettar olmak. Geçen hafta beni mutlu eden 5 şey: Evimden uzak bir kafeye kalabalık bir trafik saatinde arabayla gidip gelmek. (Direksiyon dersleri sonunda meyvesini veriyor:)  Yaklaşık 1 yıldır üzerinde çalıştığımız bir proje için proje arkadaşlarımızla birlikte bir yarışmaya başvurmak Soğuk ve sisli bir akşam sevdiğim insanlarla 7 km koşmak Aynı salonda 2.5 yıl oturduğum, ayrılacağım için veda partisi düzenleyen iyi kalpli arkadaşlarım Yeni bölüm arkadaşlarımın içten karşılaması ve gülen yüzleri.

Yazar Tolkien'in Yüzüklerin Efendisi Serisinde Gökyüzünü Tasvirini Çok Sevdim. Şu Sözlerle Anlatıyor Gökyüzünü::

Resim
Gökyüzüne bakmak çoğu zaman huzur verir insana. Ne zaman gökyüzüne baksan her anında farklı tablolarla farklı sahnelerle karşılaşırsın. Kimi zaman berrak bir mavi kimi zaman solgun bir gül renginde olur. Tüm renk tonlarını içinde saklar, moduna göre istediğini zulasından çıkarıverir.  Gökyüzü böyle güzel ve her an sürprizlerle doluyken, daha çok gökyüzüne bakmak istiyorum. Ama günlük hayatın keşmekeşi içinde bunu çok yapamıyorum. Aklımdan çıkıveriyor bakmak. Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiirindeki gibi bir durak olsa da hatırlatıverse keşke gökyüzüne bakmayı.  Yüzüklerin Efendisi serisini okurken de yazarın gökyüzünü tasvir ediş tarzını çok sevdim.  "Doğu'da, kenarları kırmızı bir renk ile lekelenmiş kirli yün ipliklere benzeyen uzun bulutların ardında, ışıl ışıl sarı derinlikler uzanıyordu." Serinin ilk kitabı Yüzük Kardeşliği'nde yazar Tolkien sıklıkla kahramanların bulunduğu ortamları tasvir etmiş. Ama bu öyle bir tasvir ediş ki orayı soluyor...

Hiç kötü alışkanlıklarınızı bırakıp yerine yenisini edinmeye çalıştınız mı? Uzun vadede en çok pozitif etkisi olan alışkanlıklar:

Resim
2020 yılı gelirken kötü alışkanlıklarımızı bırakıp yerine yenilerini hayatıma katmak isteyebiliriz. Neticede hayatımızı nasıl geçirdiğimizi çoğunlukla alışkanlıklarımız belirliyor. Bu sebepten şuana kadar okuduğum psikoloji kitaplarında ve makalelerde insan hayatına en olumlu etkileri olan alışkanlıkları aşağıdaki gibi özetlemeye çalıştım. Uzun vadede en çok pozitif etkisi olan alışkanlıkları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz: -Her gün en az 8 saat uyumak (bazı araştırmalar yeterli uyku saatinin kişiye göre değiştiğini belirtse de genelde 8 saatin altı çiziliyor) -Her gün yürüyüş yapmak -Her gün okumak -Daha fazla su içmek -Çalışırken telefonu başka bir odada bırakmak -Gelirinin en az %10’unu biriktirmek -Düzenli olarak arkadaşlarla buluşmak Bu listeye siz de sizin için neler işe yarıyorsa o alışkanlıkları ekleyebilirsiniz.

Minimal Yaşam: 33 Parça Eşya İle 3 Ay Geçir.

Resim
Yazar  Courtney Carver   2010 yılında "bemorewithless"  adı ile bir blog yazıp "Project 333" challenge'ını oluşturmuş. Amacı, hayatındaki fazlalıkları çıkararak daha minimalist bir yaşam sürmek. Bu sayede stressiz ve mutlu bir hayat yaşayacağını düşünmüş ve gerçekten de geçen bu 10 yılda bu projenin hayatına birçok olumlu etkisi olmuş. (Bloğunda düzenli olarak deneyimlerini paylaşıyor, bu linke tıklayarak okuyabilirsiniz.)  Proje 333 konsept olarak 33 parça eşya ile 3 ay geçirmenizi gerektiren zorlu   bir  görev. 33 parçayı belirledikten sonra dolabınızda kalan tüm eşyaları bir kutuya koyup kaldırıyorsunuz. Ben de   Courtney Carver'ın bloğunu okuduktan sonra bu projeyi uygulamaya karar verdim. Kendime kış aylarında kullanacağım 33 parça eşya belirledim. Bunları belirlerken birbiri ile kolayca kombine edilebilen kıyafetleri seçtim. Örneğin aynı bluzu hem jean hem de etek ile kullanabileceğim şekilde ayarladım.  Bu projede uymanız gereke...

Geçen Hafta Ne Okudum:

Resim
2020 yılı için aldığım kararlardan biri Yüzüklerin Efendisi serisini bitirmek. Ve geçen hafta Yüzük Kardeşliği ile seriye başladım. Birkaç sayfa okuyu p film sahnelerini tekrar izlemek aşırı keyifli.  Kitapta Hobbitlerin hayatını ve yaşadığı yerleri daha detaylıca işlemiş yazar. Mesela Hobbitlerin kendi doğum günlerinde etrafındaki kişilere hediye verdiklerini bilmiyordum. Filmde işlenmeyen bir bilgiydi bu ve bu tarz detayları öğrenmek bana keyif verdi açıkçası.  Kitap bu soğuk kış aylarında battaniyesinizin altına girip okumak için yazılmış gibi. Bambaşka dünyalara giriş yapıp saatlerce orada kalmak isteyebiliyorsunuz😊

Haftanın Yemeği: Balkabaklı Mücver + Balkabaklı Kek

Resim
Elimde kocaman bir bal kabağı vardı. Artık mevsimi bitiyor olduğu için kesip değerlendirmeye karar verdim. Ancak o kadar büyük ki  hem yemeğini hem de tatlısını yaptım.  Bu sebepten; Haftanın Yemeği: Balkabaklı Mücver + Balkabaklı Kek. Her iki tarifi de ilk kez denedim. Mücveri normal kabakla, keki de havuçla yapıyordum. Ancak şimdi bu  sebzeler yerine balkabağını tarife ekledim. Güzel bir tat kattı. Balkabaklı mücver için bu linkteki tarifi, balkabaklı kek için de buradaki tarifi kullandım. Afiyet olsun :) 

Kendinize Sıklıkla Hatırlattığınız Bir Motto veya Bir Deyiş Var Mı? "Carpe Diem" ve "Memento Mori" Felsefesi:

Resim
Memento Mori Latincede " ölmen gerektiğini unutma " anlamına gelen bir deyiştir. Kimi kişiler tarafından sıkıntıları çok da kafaya takmamak gerektiği ve nihayetinde herkesin öleceğini unutmamak için hayat felsefesi olarak kabul edilir.  Bu tarz hayat felsefelerine bir diğer örnek de Ölü Ozanlar Derneği filminde değinilen" Carpe Diem " mottosudur. Anı yakalamak, hayatın tadını çıkarmak anlamında kullanılan Carpe Diem, hayatın sadece derslerden ve alınan notlardan ibaret olmadığını göstermek için Robin Williams'ın  öğrencilerine sıklıkla dile getirdiği bir deyiştir. Ben de bu mottoları hayatıma entegre edip, zor zamanlarımda kendime hatırlatmak istiyorum. Çünkü öyle anlar geliyor ki üzülmeye değmeyecek bir olay için günlerimi harcamış olabiliyorum. Veya hoşlanmadığım sözler karşısında bazen gereğinden çok tepki verebiliyorum. Özellikle bu anlarda "nazik ve sakin" kalmanın her şeyden önemli olduğunu  ve gelecekte bu olayın o kadar da önemli olmadığ...