Kayıtlar

Geçen Hafta Neler Okudum:

Resim
Tiyatrosuna gitmek nasip olmadı ama arkadaşlarım sayesinde Gogol'un Bir Delinin Hatıra Defteri kitabını okudum. Şizofrenik düşüncelerin yer aldığı bir günlüğü okumak tuhaftı.  Gogol’un kalemine alışık olmadığımdan mıdır bilmiyorum öykülerde olay örgüsünü ve anlatımı çok iyi bulmadım.  Kitapta yer alan 3 farklı öykü var.Öykülerin adı sırasıyla: Bir Delinin Hatıra Defteri, Burun ve Palto. En beğendiğim öykü Palto oldu. 

Haftanın Tatlısı: Bal Kabaklı Cheesecake.

Resim
Şubat 2019'da başladığım her hafta okuduğum kitapların paylaşımına bir yenisi ni eklemiş her hafta evde bir yemek yapma projesi başlatmıştım. Bu sayede yemek yapmayı bir nebze de olsun öğrenmeyi hedefliyorum. Bu hafta yemek yapamadım. Ancak uzun zamandır yapmayı çok istediğim ve bu sebepten sonbahar eğlence listeme eklediğim bal kabaklı cheesecake yaptım. Dolayısıyla haftanın tatlısı: Bal Kabaklı Cheesecake. Tarifi İdil Tatari'nin sayfasından aldım. Linkine buradan ulaşabilirsiniz. Şuna değinmem lazım: Ben bal kabaklarını 180 derecelik fırında 45 dakika kadar pişirdim. Sonrasında çatalla ezip kullandım.Çok iyi ezip püre haline getirmediğim için görüntü olarak iyi durmadılar. İdil Tatari bal kabağı püresi kullanmış. Bu sebepten fırında pişirecekseniz eğer bal kabaklarını çok iyi ezmenizi ve püre haline getirmenizi tavsiye ederim. Afiyet olsun:)

Orijinal Fikirleri Üretmek ve Tanıyabilmek İçin Atılabilecek 10 Bireysel Eylem:

Resim
Adam Grant'ın Orijinaller adlı kitabını yazmakla bitiremiyorum. Her bir sayfası o kadar dolu, o kadar çok bilgi içeriyor ki. Kitabın son sayfalarında orijinalliğinizi geliştirmekle ilgileniyorsanız atabileceğiniz adımlar anlatılıyor. Bunları başlıklar halinde aşağıda bulabilirsiniz. Bireysel Eylemler: Orijinal Fikirleri Üretmek ve Tanıyabilmek İçin: 1.Mutlak değil, duruma göre düşünün. 2.Ürettiğiniz fikirlerin sayısını üçe katlayın. 3.Kendinizi yabancı bir ortamın içine bırakın. 4.Stratejik ertelemeler yapın. 5.Beyin fırtınasını bırakıp beyin yazımına başlayın. Bireysel Eylemler: Orijinal Fikirleri Dile Getirmek ve Savunmak İçin: 1.Fikirlerinizi daha tanıdık hale getirin. 2.Fikirlerinizi yeni bir kitleyle buluşturun. 3.Dikkatinizi fikrinizi desteklememe nedenlerine yoğunlaştırın. 4.En cüretkar fikrinizi bir Truva atına bindirin,sonra açığa çıkarmak için doğru anı kollayın. 5.İnsanların kişiliklerine, değerlerine hitap edin.

Ulusal Yazma Ayı Olan Kasım Gelmek Üzere. Bu Ayda Tüm Dünya İle Birlikte Yazmaya Ne Dersin?

Resim
Yılın Ulusal Yazma Ayı geliyor. Kasım ayı boyunca her gün yaklaşık 1500 sözcük yazarak 30 Kasım'a kadar bir roman yazmış olabilirsiniz. Dünyanın her yerinden insanlarla birlikte bu ayı yazarak geçirebilmek güzel fikir. Şuana kadar Kasım ayında insanlarla birlikte her gün yaklaşık 1500 kelime yazarak toplam 367,913 adet roman yazılmış! İnanılmaz bir rakam bu. https://www.nanowrimo.org/  sitesine kayıt olup yazmaya niyetlenen de toplam 798,162 kişi olmuş. Bu yıl Kasım ayında tüm dünya ile yazmak için ben de şimdiden kendimi hazırlamaya çalışıyorum. Bakalım neler çıkacak. Siz de bu siteye göz atıp Kasım ayında uzun zamandır yazmayı hayal ettiğiniz romanınıza başlayabilirsiniz.

Size Sakın Beyaz Ayıyı Düşünme Dersem Ne Düşünürsünüz?

Resim
-Size  beyaz bir ayıyı asla düşünme  desem ne düşünürsünüz? - Beyaz ayıyı. Aynı isteği 1840 yılında Tolstoy erkek kardeşi Nikolay'a iletmiş. Evin köşesinde ayakta durup beyaz ayıyı aklına hiç getirmemesini istemiş. Bunun üzerine kardeşi tüm çabalarına rağmen beyaz ayıyı düşünmeden edememiş. Klinik psikologlar da Tolstoy'un bu deneyini temel alarak insanı bir türlü denetleyemediği ve tekrar ortaya çıkardığı saplantılı düşüncelerine  beyaz ayı sendromu  adını vermişler. Tüm bu düşünülmemesi gereken fakat aklımızın arka planında yinelenen düşünceler, düşünülmemesi gerektiğini kendimize hatırlatmamız yüzünden saplantılı hale gelebilir. Aslında  bir düşünceyi ne kadar çok düşünmek istemezsek, onu o kadar çok düşünürüz.  Peki bu konuda ne yapabiliriz? Beyaz ayıyı gerçekten düşünmek istemiyorsak ne yapmalıyız? Dr. Wegner’in bu konuda 5  önerisi  var. Kafanızdaki beyaz ayı fikrini kovmak için takıldığınız fikri dağıtacak yeni ...

Daha Fazla Mum Yak.

Resim
Mum yakmayı sever misiniz? Gecenin karanlığında evde yanan mumlar, arka fonda çalan yavaş bir müzik kadar insanı dinlendirebilecek çok az şey var bence. Mumun insanı sakinleştirmesi bir yana bir de ana odaklanıp o an etrafımızda olan insanlarla daha çok sohbet etmemizi sağladığını bilimsel araştırmalar da kanıtlamış. Akşam yemeklerinde mum yakıldığında masadakiler daha çok sohbet ediyormuş.  Elektrikler gittiğinde evde mum yakardık. Bu süreçte daha çok sohbet ettiğimizi, daha çok birbirimizi dinlediğimizi hatırlıyorum. Bilimsel düzeyde değilde ama içgüdüsel olarak mum yakmanın bizi iletişime açık hale getirdiğini hissediyoruz  aslında. Bu bilgilerden sonra kesinlikle daha çok mum yakmalıyım..

Daha Büyük Bir Hayatı Seç!

Resim
Söz konusu karar vermek olunca birçok soruyla veya sorunla  karşı karşıya kalıyoruz. Bu sorularla karşı karşıya iken karar vermeye çalışırken artık kendime şu soruyu soruyorum: Evet diyeceğin seçenek hayatını daha iyi yönde geliştirecek mi ? Hiç bilmediğin bir deneyime atılarak büyük bir hayata adım atmış olacak mısın? Diyelim ki 15 km koşmayı öneren bir arkadaşım var. Fakat 15 km koşmak önceden hiç yapmadığım bir şey olsun. Ona yanıtı vermeden önce şunları düşünmeye çalışıyorum: Koşmak sevdiğim bir aktivite mi? Evet. Sevdiğim bir insanla spor yapmak ister miyim? Tabiki. Hayır demem için çok gerekli bir mazeretim yoksa (hastalık gibi)  daha büyük bir hayatı seçerek ona evet demeyi tercih ediyorum.  Bu sebepten " DAHA BÜYÜK BİR HAYATI SEÇ. " mottosu yeni karar alma stratejilerimden bir tanesi oldu. Sizin de karar alma süreçlerinizde kulak verdiğiniz bir motto var mı?