Kayıtlar

Atatürk'ün Yazdığı 12 Kitap

Resim
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün yazdığı 12 kitap var.  İtiraf etmeliyim ki bu 12 eserin çoğunu bu yıl öğrendim.  Çok ünlü olan Nutuk eserini de geçtiğimiz günlerde okumaya başladım. Onu, kişiliğini ve dünya lideri olmasını sağlayan özelliklerini daha iyi anlamak için kesinlikle okunmasını tavsiye ederim.  Eserleri: 1. Nutuk 2. Medeni Bilgiler 3. Arıburun Muharebeleri Raporu 4. Atatürk'ün Hatıra Defteri 5. Mustafa Kemal Atatürk'ün Karlasbad Hatıraları 6. Zabıt ve Kumandan İle Hasbıhal 7. Cumalı Ordusu 8. Takımın Muharebe Eğitimi 9. Geometri 10. Taktik Meselenin Çözümü ve Emirlerin Yazılmasına İlişkin Öğütler 11. Bölüğün Muharebe Eğitimi 12. Taktik Tatbikat Gezileri                                                                          ...

Önünüzde Çok İstediğiniz ve Sadece Birini Seçmek Zorunda Olduğunuz 2 Seçenek Var. Nasıl Karar Verirsiniz?

Resim
"New York'ta yaşarken, sık sık New York'un bütün dünya olmadığını hissediyorsun. Demek istediğim şu: Ne zaman eve dönsem, dünyaya geri döndüğüm duygusuna kapılıyorum; Maycomb'dan ayrılırken da dünyadan ayrıldığım duygusuna. Aptalca bir şey, doğru dürüst açıklayamıyorum; onu daha da saçmalaştıran şeyse, Maycomb'da yaşamaya kalksam, anında kuduracağımı bilmem. -Senin sorunun, pastana hemen sahip olup onu yemek istemen: Saati durdurmak istiyorsun ama durduramazsın. Er ya da geç Maycomb ile New York arasında bir seçim yapman gerekecek." - (Tesbih Ağacının Gölgesinde) "Tesbih Ağacının Gölgesinde" kitabını okurken bu paragraf bana o kadar yakın gelmişti ki "Hah, işte bu kız benim gibi!" demiştim. İstanbul ile evim(Adana) hakkında düşünürken tam da  burada yazılanlar gibi hissediyordum . Peki şuan napıyorum? Tercih hakkımı Ankara'dan yana kullanıyorum!:) (Evet, bazen 2 seçenek de sizi iyi hissettirmez ve başka bir seçenek hakkınızı kul...

UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne Giren 15 Kültürel ve Doğal Mirasımızdan Sadece 4 Tanesini Tikleyebildim. Ya Siz?

Resim
Hemen hepimiz yeni yerler gezmeyi, yeni kültürler tanımayı çok seviyoruz. En büyük hayali dünyayı gezmek olan kaç kişiyiz burda? Galata Kulesi-2015 Ben de üniversite yıllarımda Erasmus Programı'na katılarak Avrupa'da gezme fırsatı elde ettiğim için mutluyum. Ancak hayatımda İstanbul'u hiç gezmeden Avrupa'ya gitmek övündüğüm bir şey olmadı.  Aksine yurt dışında Türkiye denilince akla ilk gelen şehir İstanbul. Hatta tanıdıklarımın çoğu başkentimizin İstanbul olduğunu düşünüyordu. Söylerlerdi bana: "İstanbul'da Eminönü'ne gittim balık-ekmek yedim.Çok sevmiştim." diye. E tabi ben de cahilliğimi ele verecek değilim: "Tabi canım çok lezzetli." deyip, ardından "Gelirsen haber et seni gezdireyim' demişliğim de olmuştur.  Vee  tabiki yapılacaklar listeme İstanbul'u yazıp, evrene mesajımı yolladım. Evren de mesajımı almış olacak ki mezun olduktan sonraki çalışma hayatım İstanbul'un güzelim Fındıklı Mahallesi'nde b...

En iyi Fikirler Aklınıza Ne Zaman Gelir? İşte Bazı Yazarların Bu Soruya Cevapları:

Resim
En iyi fikirler aklınıza ne zaman gelir? Bu sorunun yanıtı tabiki kişiden kişiye değişiyor. Ancak yazarların bu soruya yanıtları şu şekilde: "İşe yürüyerek gittim, hep öyle giderim zaten; en iyi fikirler yürürken aklıma geliyor." (Sarah Dunn-"Büyük Aşk") Yazar Sarah Dunn en iyi fikirlerin aklına yolda yürürken geldiğini söylüyor. Yazar Gretchen Rubin en iyi fikirlerin aklına duş alırken ve açık havada yürürken geldiğini belirtiyor. Tüm zamanların en çok okunan kitaplarından olan Harry Potter Serisi'nin yazarı J.K.Rowling Harry karakterinin kalabalık bir trende yolculuk ederken aklına geldiğini söylemişti. Ye Dua Et Sev kitabının yazarı Elizabeth Gilbert arabasıyla yolculuk ederken aklına yaratıcı, değişik fikirler geldiğine kitabında değinmişti. Bilimsel araştırmalarla da gösterildi ki rutin hale gelmiş işlerde aklımıza yeni fikirlerin gelme olasılığı daha yüksek. Örneğin duş almak çok fazla odaklanmamızı gerektirmeyecek rutin bir işlem olduğu...

Mart Ayı Kitap Önerisi Açıklandı!

Resim
Her defasında mutlu eden nadir şeylerden biridir kitap okumak. Başka hayatlara tanıklık etmenin, o hayatlarda var olmanın  en güzel yollarından biridir. Madem mutluluğa dair yazıyorum ; bizi okuyunca iyi hissettirecek, ibretlik hikayeleriyle hata  yapmamızı engelleyecek, ufkumuzu genişletip dünyaya bambaşka pencerelerden bakmamızı sağlayacak kitaplar hakkında da yazmalıyım dedim. Ve bu ayın kitap önerisi nicedir okumak isteyip sonunda okuma fırsatı bulduğum bir kitap. Halil Cibran- Ermiş (The Prophet) İçerik hakkında detay vermeyeceğim. Ancak kısaca bu kitabın hayat hakkındaki genel konularla(ölüm,iyi-kötü,din,aşk,vermek vb.) ilgili Cibran'ın düşüncelerini yazdığı bir bilgelik kitabı olarak değerlendirebilirim. Kitaptan çok sevdiğim bir paragraf: "Daha sonra dedi zengin bir adam : Konuş bizlere Vermek'e dair: Ve o cevap verdi: Ancak az verirsiniz malınızdan verdiğinizde. Kendinizden verdiğinizde gerçekten verirsiniz. Zira mallarınız, yarın onlara ihtiy...

Şubat Ayı Kitap Önerisi Açıklandı!

Resim
Şubat ayı İstanbul'da güneşle birlikte geldi.Soğuk havalardan buz tutan içimizi ısıttı. B öyle devam etmesini dileyerek kitap  önerisine geçiyorum. Şubat Ayı Kitap Önerisi: Selçuk Aydemir - Mahalleden Arkadaşlar Kitabı okurken yer yer kahkahayla güldüm, bunu biz de çocukken yapmıştık dediğim olaylar çok oldu.  Çalgı Çengi, Kardeş Payı, Düğün Dernek gibi dizi ve filmlerin senaristi Selçuk Aydemir kalemine hayran olduğum biri. Bu kitap onun ilk kitabı ve bu kitabı okuduktan sonra zekasına hayranlığım daha çok arttı. Bir solukta okuyabileceğiniz bu kitap yüzünüzde tebessümlere sebep olurken, çocukluk arkadaşlarınızı arayıp anılarınızı konuşma isteği uyandırıyor. Kesinlikle tavsiye ederim. Mutlu okumalar! :)

"Aşk yoktur,sadece aşkın kanıtları vardır." - St. Therese

Resim
"Aşk yoktur,  sadece  aşkın kanıtları vardır." - St. Therese St. Therese'yi araştırırken bu aralar aklıma çok takılan bu sözüne denk geldim.  Neticede ne kadar seversek sevelim, karşımızdaki sadece ona kanıtladıklarımız kadarını hissediyor. Mesela;  -Onu ne kadar sevdiğimizi söylediğimiz,  -İyi kötü her anında yanında olmamız, -Onun yapması gereken bir işi hiç gocunmadan yapmamız, -Hasta olduğunda, bildiğimiz tüm çözüm yollarını sıralamamız, ne kadar kalın giyindiğini sorgulamamız, -Sabahları güne iyi başlamak için neşeli günaydın mesajları atmamız, -Başarılarını takdir etmemiz, başarılarını kendi başarılarımız gibi kutlamamız, -Onu olduğu gibi, değiştirmeye çalışmadan kabullenmemiz, kanıtlardan bazısı. Bu maddeler çoğaltılabilir.  Bir de şu soru var tabi. "Ben bunları yaparken  karşı taraf hiç bir şey yapmayacak mı?"   Konu mutlu olmaksa, araştırmalara göre böyle sorular bizi sadece mutsuzluğa itiyor...